Çivisi çıkmış ülkem! Vah ki ne Vah…

Bir sabah uyanıyoruz ve haber kanalları son dakika olarak bildiriyor!
“Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de yangın!”
Ardından ağır bilanço hafif hafif, ısıtılarak servis ediliyor!
“10 vatandaşımız hayatını kaybetti”
Sonra Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan bir kanala bağlanarak bilgi veriyor.
“Rakamları telaffuz etmeye psikolojim el vermiyor, Vali beyin açıklaması daha doğru olur” diyor.
Ve maskeli balo başlıyor…
Hemen bu konuşmanın ardından ağır bilançonun tablosu kamuoyuyla paylaşılıyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bir açıklama yapıyor; “66 canımızı yitirdik, 51 yaralımız var!”
Bu acı tablo yüzümüze vururken maskeli balo devam ediyor…
“Otelde yangın merdiveni var mıydı yok muydu, yeterli güvenlik önlemi var mıydı yok muydu, denetim etkisi bakanlıkta mıydı yoksa Bolu Belediyesi’nde miydi?”
Bakanlık Belediyeyi suçluyor, Belediye Bakanlığı suçluyor. Kimse demiyor ki aileler yok olmuş. İnsanlar vahşet içinde, yanarak ölmüş. İnsanın canına değer vermiyoruz bari acılarına saygı duyalım. Ama nerdeeee! Bu ülkede en ucuz şey insan canı!
O anlarda başka bir gerçekle daha yüzleşiyoruz. Ülkem o kadar sindirilmiş ki televizyonlar ardı ardına olay yerlerinden muhabirlerine bağlanıyor. Bilgi almaya çalışıyor. Fakat tuhaf bir şeyler oluyor. Kameraların canlı yayına geçtiğini gören mağdurlar bir anda orayı terk ediyor. Sonra bir muhabir acı gecenin sabahında yine acı bir söylemde bulunuyor. “Kameralar kapalıyken bilgi almaya çalıştığımızda ateş püsküren insanlar maalesef kamera karşısında konuşmak istemiyor”
Tabii ardından hemen bir yayın yasağı geliyor!
Vah güzel ülkem…
Vah insanım…
Vah ki ne vah…
Konuşamaz olduk. Fikir beyan edemez olduk. Feryadımızı duyuramaz olduk. Hem de acıyı en yakında yaşarken bunları yapamaz olduk. Korku cumhuriyetine döndük!
Bu acı tablonun sorumlusu sizsiniz!
Siz suçlusunuz efenim, siz!
Bu ülkenin ses tellerini çaldınız!
*************
Tablonun son hali ise “Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 78 kişi yaşamını yitirdi.” 78 kişi! 78 can!
Sonra ölen vatandaşlarımızın kimlikleri açıklanıyor. Ardı ardına kurumlar, kulüpler, okullar “Acı Kaybımız” başlığı altında tek kare geneli siyah beyaz fotoğraflarla ölen çalışanlarını duyururken aile ve yakınlarına başsağlığı mesajlarını iletiyorlar:
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün yüzme şubesi sporcusu Vedia Nil Apak ve annesi Ferda Apak …
Bolu Fenerbahçeliler Derneği Başkan Yardımcısı Rıfat Doğan'ın eşi Ceren Yaman Doğan ve kızı Lalin Doğan…
Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atakan Yalçın ve kızı Elif Derin Yalçın…
Beymen Satınalma Müdürü Defne Arkadaş ve kızları Dila İnal ile Ela İnal…
TED İstanbul Koleji, 9. sınıf öğrencileri Alican Boduroğlu, Elif Nas Boduroğlu ve anneleri Ebru Boduroğlu…
TED Ankara Koleji, 10. sınıf öğrencisi Eren Bağcı…
İELEV Okulları öğrencileri Pelin Güngör, annesi Burcu Güngör, babası Kıvanç Güngör ve kardeşi Kerem Güngör…
Tarsus Amerikan Koleji, mezunlarından Nihat Arıkan'ın torunu Ömür Kotan ve mezunlarından Mert Doğan, eşi Duygu Doğan, çocukları Mavi ile Doğa Doğan…
Sözcü gazetesi yazarlarından Nedim Türkmen, eşi Ayşe Neva Türkmen ve iki çocukları…
Oyak Çimento Fabrikaları A.Ş. Bolu Fabrika Direktörü Mehmet Cem Doğan…
Çimento şirketi Vicat Türkiye, AR-GE ve Kalite Direktörü Ayşemin Elif Doğan ve kızı Ayşe Maya Doğan…
Inovat Enerji Depolama Çözümleri'nin CEO'su Can Tokcan ve satış müdürü olan kardeşi Atıl Enis Tokcan ile çocukları Kemal Tokcan ve Atlas Kaan Tokcan…
Ankara Diş Hekimleri Yasemen Boncuk ve eşi Erhan Tüzgiray, çocukları Defne ve Demir…
Galatasaray Kürek Şubesi eski sporcusu Mehmet Cem Doğan, eşi ve kızı
Türk Hava Yolları çalışanı Zehra Gültekin eşi Bilal Gültekin, üç küçük oğulları ve yanlarındaki küçük Sümeyye…
Bilal Gültekin'in kardeşi Dr. Enes Gültekin ve ailesi…
İzmirli diş hekimi Dr. Kübra Tonguç Altın ve beraber tatilde olduğu kızı Alya Altın…
Nöroloji Uzmanı Dr. Ahmet Çetiz ve ailesi…
Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi, mezunu Müge Suyolcu ve kızı Pera Suyolcu…
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden de son sınıf öğrencisi İntörn Doktor Yiğit Gençbay…
Özel Ayşe Abla Okulları 11. sınıf öğrencisi Ömür Kotan…
Eskişehirli Emekli Albay Refik Sipahi…
Otelin dört çalışanı; hemşire Dilara Ermanoğlu, aşçı Eslem Uyanık ile Esra Nazik ve Şevval Şahin...
Alya Turan, Müge Turan, Nehir Sarıtaş, Habibe Çetı̇z, Vedat Çetı̇z, Mine Akı̇şli, Şenol Akı̇şli, Kürşat Yıldız, Nergiz Yıldız, Demir Tüzgı̇ray, Yılmaz Sarıtaş, Gülçin Akı̇şli, Doruk Sarıtaş, Rümeysa Gültekı̇n, Özüm Karataşlı, Esat Çetı̇z, Feray Kanpolat, Oya Kanpolat, Yüce Ata Türkmen, Bekir Sadık Gültekı̇n, Muhammed Selim Gültekı̇n, Yusuf Sinaneddin Gültekı̇n, Kübra Altın, Alp Mercan, Sedat Çetı̇z, Seden Nurgül Dayı, Süleyman Dayı, Ela Dayı, Buse Dayı ve Laura Kurtınadze….
Yok olan onlarca aile. Yiten 78 can. Acılı binlerce insan…
Geçen 3 gün…
Ve tabii ki '0' istifa...
Vah güzel ülkem…
Vah insanım…
Vah ki ne vah…