Dünyanın En Ünlü 9 Mimari Yapısı

Yeni bir ülkeye ya da şehre gittiğimizde veya gitmeye karar verdiğimizde ilk olarak o yerin tarihi ve o şehirle bütünleşmiş mimari yapılarını merak ederiz. Genelde bu yapıları ünlü yapan şey sadece mimarileri değil aynı zamanda hikâyeleridir.

Dünyanın En Ünlü 9 Mimari Yapısı

Sizler için bu mimari yapıları derledik. Ölmeden önce yapılacaklar listenize bu yapıları ziyaret etmeyi de mutlaka eklemelisin.

İşte sizler için derlediğimiz 9 muhteşem mimari yapı ve hikâyeleri:

1. Ayasofya, Türkiye

Ülkemizin simge mimari yapılarının başında gelen Ayasofya(resmî adıyla Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi), ilk olarak Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa edilmiş bazilika planlı bir patrik katedralidir. İnşası 537 senesinde biten yapı, Bizans mimarisine sahip bazilika planlı bir patrik katedraliyken 1453 senesinde İstanbul’un fethinin ardından Ayasofya Camii olarak hizmet vermiştir. 1935 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüştürülme kararı alınıp müzeye dönüştürülmüş, kazı ve tadilat çalışmaları başlatılmış ve 1935'ten 2020'ye kadar müze olarak hizmet vermiştir. 2020 yılında ise tekrar camiye çevrilmiştir. 2024 yılında caminin üst katı ücretli bir müze olarak hizmet vermeye başlamıştır. Böylelikle Ayasofya'nın alt katı cami, üst katı müze olmuştur.

Ayasofya, mimari bakımdan merkezî planı birleştiren kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınır. Hristiyanlar için hem sembolik hem de eksen olma anlamının yanında, turistik ve ruhsal bir çekim merkezidir.

2. Tac Mahal, Hindistan

Hindistan’ın Agra şehrinde yer alan anıt mezar Tac Mahal, hikâyesi ve mimarisiyle oldukça dikkat çekici bir yapıdır. İnşasına 1632 senesinde başlanan yapı, 1652 senesinde tamamlandı. İslam türbe mimarisinin en önemli eserlerinden biri olarak görülen Tac Mahal’in mimarları, Mimar Sinan’ın öğrencileri Mehmet İsa Efendi ve İstanbullu İsmail Efendi’dir. Mimar Muhammed Şerif de İsa Efendi’nin projesinin hayata geçmesine yardım etmiş. Tac Mahal’in yazılarında da Türk hattat Hattat Serdar Efendi’nin imzası bulunuyor. Bazı kaynaklarda yapının baş mimarının Ustad Ahmad Lahauri olduğu da belirtiliyor.

Dünyada aşk uğruna yapılmış en önemli anıtlardan olan Tac Mahal, Hindistan’da gezilecek yerlerin başında geliyor. Efsanevi bir aşkın somut bir göstergesi olan anıt mezar, çok sevdiği eşinin ölümü ardından o dönemin Babür Kralı Şah Cihan tarafından yaptırılmıştır.

Yapı, Şah Cihan'ın hâkimiyeti süresinde en parlak dönemini yaşayan Babürlülerin güç ve kudretini temsil eder. Hanedanın güç ve kudreti kadar, Şah Cihan ile eşi Ercümend Bânû Begüm arasındaki sevginin de sembolüdür. Şah Cihan'ın tahta çıkması üzerine Mümtaz Mahal adını alan Ercümend Bânû, on dördüncü çocuğunu doğururken ölmüştür. Hükümdarın, eşine duyduğu sevginin hatırasına görkemli bir anıt mezar yaptırarak teselliyi sanat ve mimaride bulduğu anlatılmaktadır.

3. La Sagrada Familia, İspanya

Bitmeyen Kilise olarak da bilinen La Sagrada Familia, İspanya’nın Barselona şehrinde yer alan ve yapımı 143 yıldır süren bir bazilikadır. 1882 senesinde yapımına başlanan bu kilisenin ilk mimarı Francisco de Paula del Villar’dır. Çeşitli anlaşmazlıklar sonucu 1883 senesinde Antoni Gaudi bu görevi devraldı. Ancak Antoni Gaudi 1926 senesinde bir tramvayın altında kalarak ölünce Bitmeyen Kilise’nin hikâyesi böylece başlamış oldu. Mimarın ölümünün ardından hala tamamlanmaya çalışılan kilise, günümüzde Barselona’da görülmesi gereken ilk yerlerin başında yer almaktadır.

Gaudi’nin bir heykeltıraş titizliği ile üzerinde çalıştığı La Sagrada Familia, farklı tasarımı ile adeta mimarlık dersi veriyor. Doğadan ilham alan farklı detaylar, özel semboller ve Gaudi’ye özgü yuvarlak hatlar kilise mimarisinde görülebiliyor. Gaudi, kiliseyi üç farklı cephe şeklinde tasarlamıştır. Bu cephelerin ilki 1894-1930 yılları arasında hayattayken bitmiş olan Nativity Facade’dir. Bu cephe dekoratif olarak yoğun ve ince detaylara sahiptir.  İkinci cephe Passion Facade ise daha sade bir şekilde tasarlanmıştır. En büyük cephe olan Glory Facade’in inşaatına ise Gaudi’nin 1936’da hazırladığı tasarım üzerinden 2002 senesinde başlanmıştır.

Gaudi’nin orijinal çizimlerinin zaman içinde yok olması sonucunda projenin tamamlanması, var olan alanların yorumlanması üzerinden ilerleyince Gaudi’nin detaycılığı biraz geri planda kalmış oldu. Kilise ile ilgili çalışmalar hala devam ediyor ve inşaat sürecinin 2026-2028 yıllarında tamamlanması hedefleniyor. 1979 senesinden bu yana La Sagrada Familia’nın baş mimarı olarak Mark Burry görev başında yer almaktadır.

4. Notre Dame Katedrali, Fransa

15 Nisan 2019 tarihinde uzun saatler süren ve tüm dünyayı üzen trajik yangın sonrası restorasyon çalışmalarına başlanan dünyaca ünlü Notre Dame Katedrali, Fransa’nın Paris şehrinde yer almaktadır. Notre Dame Katedrali’nin yapımı 1163 senesinde başlamış, 1225-1250 seneleri arasında yapıya iki kule eklenmiştir. Meryem Ana’ya adanan katedralde vitray, resim ve heykel gibi farklı sanat formlarına sahip tam 37 tane Meryem Ana figürü vardır. Paris’in simgelerinden olan katedral, 1991 senesinde UNESCO Dünya Mirasları listesine alınmıştır.

Sen Nehri kıyısında bulunan yapı, talihsiz yangına kadar gotik mimarisi ile görkemli bir şekilde ziyaretçilerini ağırlıyordu. Şu an restorasyon nedeni ile geçici olarak ziyarete kapalı olan Notre Dame Katedrali’nde yangın sonrası zarar gören çatı ve kule kısmında yenileme çalışmaları devamediliyor.

5. Pisa Kulesi – İtalya

Pisa Kulesi, yamuk görünümü ile dikkatleri üzerine çeken, Avrupa’nın en ikonik yapılarından birisidir. 1173 tarihinde inşa edilen bu yapı zamanla eğilmeye başlamış olup günden güne de daha fazla eğilmeye devam etmiştir. Yapım aşamasında toprağın yumuşak zemininin çökmesiyle meydana gelen bu eğilme Pisa Kule’sini yıllar sonra ikonik bir mimari esere dönüştürmeyi başarmıştır. Yalnızca eğikliğiyle değil zemin kat üzerine üst üste inşa edilen altı kat sütün dizesi ve silindir biçimiyle de yerli ve yabancı turistlerden büyük bir ilgi görmektedir. Günümüzde de her yıl bir miktarda olsa eğilmeye devam eden bu mimari eser, birkaç yıl içinde yıkılabilir çağrısı ile 20 milyonluk bir proje ile düzleştirme yapılmış bu restorasyon çalışması ile birlikte 300 sene daha ayakta kalması hedeflenmiştir.

6. Kolezyum – İtalya

Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen Kolezyum ya da Flavianus Amfitiyatrosu, İtalya'nın başkenti Roma'da bulunan oval bir amfitiyatrodur. Yapımı MS 72 yılına dayanan bu mimari eser İmparator Vespasian döneminde başlamış MS 80 yılında Titus döneminde tamamlanmıştır. Ortalama 55 bin izleyiciyi ağırlayabilen bu amfi tiyatro 80 farklı girişe sahiptir. Bu yapıda halk gösterileri, dönemin deniz savaşları veya meşhur savaşlarının canlandırılması, mitolojik öğelere dayanan dramalar gibi sanatsal faaliyetler yürütülürken aynı zamanda hayvan avcılığı, infazlar ve gladyatör dövüşleri gibi oyun ve etkinlere de ev sahipliği yapmıştır. 188 metre uzunluğa 156 metre genişliğe sahip olan bu antik tiyatro geniş bir alana yayılmıştır. Tiyatro amacıyla kullanıldığı zamandalar izleyiciler sınıfsal farklılıklara göre oturtulmuştur. Antik Roma’nın en önemli mimari eserleri arasında yer alan bu yapı bir mühendislik harikası olarak da dikkatleri üzerine çekiyor.

7. Giza Piramitleri – Mısır

Gize Piramitleri Mısır'ın başkenti Kahire'nin Gize semtinde bulunan 3 görkemli yapıdır. İsmi de bulunduğu yerden gelmektedir. Piramitler,  Antik Mısır medeniyetinin en belirgin simgeleri arasında yer almaktadır. Yapımı milattan öncelere dayanan Giza piramitleri, merak uyandıran bir yapıya da sahip. Yüzyıllardan beri ayakta olan piramitler adeta zamana meydan okurken nasıl yapıldığına dair soruları da akıllara getiriyor.

Giza Piramitleri; Keops, Kefren ve Mikerinos olarak üç farklı piramitten oluşmaktadır. Bu üç piramitten yalnızca Keops (Khufu veya Büyük Piramit olarak da bilinir) Dünyanın Yedi Harikası'ndan biridir. Bu yapılar firavunların ölümünden sonraki hayatlarına hazırlık olarak inşa edilmiştir. 1311 yılında tamamlanan piramitler 238 yıl dünyanın en yüksek yapıları olarak biliniyorken Lincoln Katedrali inşasından sonra bu unvanını katedrale bırakmıştır.  Dünyada en çok ilgi gören mimari eserlerden olan Giza Piramitleri görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.

8. Cenne Ulu Cami – Mali

Birçok mimar tarafından Sudani-Saheli mimari stilinin en muazzam eserlerinden biri olarak kabul edilen Cenne Ulu Cami, 700 yıldır ayakta durabilen tek toprak camidir. Kerpiçten inşa edilen Cenne Ulu Cami, Mali’nin Cenne şehrinde bulunuyor. Mimarı Sudani Saheli dönemin en muazzam eserlerinde birini ortaya koymuştur. Cenne’de inşa edilen ilk cami olma özelliğine de sahip olan bu cami, 1200 ila 1330’lu yıllarda inşa edildiği tahmin ediliyor. Cami hakkında bilgi veren en eski Kaynak Abd Al-Sadi’nin yazdığı Tarikh al-Sudan adlı eseri olup öncesine ait bilgiler bulunmuyor. 1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine eklenen ve koruma altında olan bu yapı tarihin en eski camisi olma özelliği de taşıyor.

9. Lotus (Bahai) Tapınağı, Hindistan

Lotus Tapınağı, Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de yer alıyor. Çiçek şeklinde oluşu ile dikkat çeken bu Bahai ibadethanesi, şehrin önemli cazibe merkezlerinden biri olarak görülüyor. Tapınağın mimarı İranlı Bahai Fariborz Sahba’dır. 1977 senesinde inşasına başlanan tapınak, 1986 senesinde kapılarını açtı ve ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

Çevresinde yer alan göller ve yeşil alan ile birlikte toplam 105.000 metrekarelik alana yayılmış olan tapınağın genişliği 34 metre, yüksekliği ise 70 metredir.

Her gün binlerce turist tarafından ziyaret edilen Lotus (Bahai) Tapınağı, bütün insanlığın ruhani birliğini vurgulayan Bahailik inancının ibadethanesi olarak sade bir iç mimariye sahiptir. Tapınak, içerisinde herhangi bir dini simgeleyen obje ya da görsel barındırmamaktadır.